İletişim çağında iletişimsizlik
15 Nisan 2024 12:18

İletişim çağında iletişimsizlik

Poliklinik kapısını usulca tıklatıyorum. Kapı kapalı. Yeniden deniyorum. Anahtar sesiyle birlikte aralanan kapıdan başımı uzatıyorum. Bilgisayarın karşısında, elindeki telefonuyla aşk yaşarcasına samimi, başı ekranın içindeki genç hanıma, “ Pardon! Kolay gelsin. Acaba…” diyorum. Sessizlik… Elimdeki raporu biraz daha yaklaştırarak bu kez, “Af edersiniz!” diyerek yineliyorum üç sözcükten öteye gidemeyen konuşmamı. Henüz ses yok! Daha doğrusu karşımdaki kişiye şu an ulaşılamıyor…

***

Çay bahçelerinde, restoranlarda, aynı masada oturan herkes elindeki telefonla kendi dünyasında baş başa… Aile içi ziyaretlerde de öyle… Bir karikatür vardı. Ailenin en yaşlı üyesine yapılan bayram ziyaretinde torunlar, kızlar, damatlar, oğullar, gelinler…  Bir salon dolusu insan ellerindeki telefonla farklı farklı yerleri ziyaret etmekteler…  Zavallı büyükanne şaşkın.  Anlamaya çalışıyor onca insanın neden geldiğini…

 Birçok evde neredeyse kişi sayısı kadar televizyon var. Herkes ayrı bir odada sözsüz… Sofralarda bile bir araya gelemeyen aileler…

 Kalabalıklar içinde yalnız yaşayan insanlar…

***

Oturduğumuz yerden verdiğimiz siparişler… Online muayeneler, terapiler, dersler gibi pek çok şey bir yandan hayatımızı kolaylaştırırken bir yandan da insan sıcağından, iletişimden uzak tutuyor.

***

Almanya’ da ilk düzenli şehir içi ulaşım seferleri 20. Yüzyılın başında gerçekleşir. Alman Sosyolog Georg Simmel yaptığı araştırma sonucunda şöyle bir saptamada bulunur:  “ İnsanlık tarihinde ilk kez iki insan yan yana bu kadar yakın oturup, bedenleriyle birbirlerine dokundukları halde saatlerce birbirleriyle konuşmadan yolculuk yapıyorlar.”

Dünyanın ya da ülkenin bir ucunda aşk ve sevgi sözcükleri paylaşan insanlar… Bazen en karanlık, en gizemli yanlarını, duygularını birbirlerine anlatan insanlar… Dokunmadan, görmeden ilişki kurabiliyorlar. Belki de böylesi daha kolay olduğundan…

Acaba ‘kolaycılık’ hayatımızın bir parçası mı? Sekiz bölümlük bir diziyi bir gecede izleyip de sekiz sayfa kitap okumamak gibi… Sosyal medya paylaşımlarını okumadan, saniyesinde beğeni koymak gibi... Gazetelerin yalnızca başlıklarına göz atmak gibi… Özet kitap okumak gibi… Aynı binadaki komşuların toplu mesajla bayram kutlamaları gibi…

Yazışmalardaki kısaltmaları ise anlayabilmek için bazen Google amcaya başvurmak zorunda kalabiliyoruz. Bir sözcüğü, bir tek sözcüğü insan neden kısaltır? Gerçekten anlamıyorum. Belki de o yüzden bizim kuşak uzağına düşüyor zamanın…

Tüm bunlar bana, “Olmak zordur. Görünmek kolay.” Sözünü anımsatıyor…

***

Hep bir telaş içindeyiz. Hep bir yerlerde olmak… Hep bir yerlere yetişmek… Kimse kimseyi dinlemiyor. “Nasılsın?” sorusu havada asılı kalıyor… İlk cümleler; ‘Çok kilo almışsın. Çok zayıflamışsın. Nerelerdesin?

Gittiğimiz bir mekânda, piknikte, konserde, ortamın ruhunu anlamak, koklamak, özümsemek yerine biran önce fotoğraflayıp sosyal medyalarımızda paylaşma telaşı içindeyiz. Paylaşmazsak gitmiş, görmüş, anlamış olmuyoruz gibi duyumsuyoruz…

Oysa o -anlar- uçup gidiyor…

Bulgarca’ da Ailyak diye bir deyim varmış.  Anlamı, her işi sakince, acelesiz yapmak. Hayattan keyif almak.  

Kızılderili öğretisindeki gibi, o kadar hızlı gidiyoruz ki ruhlarımız arkada kalıyor. Bazen durup, ruhumuzu beklememiz, bedenimizle bütünleşmesi için zaman vermemiz gerekebiliyor…

Yıllar önce Kemal Sayar ‘ın ‘ YAVAŞLA’ kitabını okuduğumda çok sevmiştim. Ve Şükrü Erbaş’ ın “ Koşar adım tükeniyorsunuz insan kardeşlerim  / Duymadan bir gün olsun dünyayı iliklerinizde .” dizelerini anımsamıştım…

***

İçinde bulunduğumuz çağın gereği hemen hepimiz  ‘telaşla’ yaşıyoruz. Dinginliğin verdiği huzuru kısa tatillerin içine saklıyoruz. Keşke, ’Olmazsa olmaz’ diye düşündüğümüz telefonlarımızdan, sosyal medyadan biraz olsun uzaklaşabilsek…

Nasıl ki yürürken bir şeyleri hatırlamak istediğimizde yavaşlayıp, unutmak istediğimizde hızlanıyorsak, Biraz durabilsek, beklesek ruhumuzu…

 Özdemir Asaf’ın,“Beni yaşamak değil, bu telaş öldürecek,” dizesindeki gibi…

Gerçekten de bizi bu telaş öldürecek!

Güncelleme: 15 Nisan 2024 12:23
birsoy mühendislik 1 mayıs
Nabi abi
Nabi abi
nazende 1 mayıs
Nabi abi
X